T.C.
Yargıtay 3.Ceza Dairesi
Esas No:2015/10490
Karar No:2015/17448
Somut olayda 28/01/2005 günü atılı "Kasten Yaralama" suçunu işlediği iddia edilen sanık hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 29/07/2005 gün ve 2005/3071 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı, Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 12/04/2006 gün 2005/1212 esas, 2006/231 karar sayılı kararı ile sanığın atılı suçtan mahkumiyetine kararverildiği, sanık müdafii tarafından hükmün temyiz edildiği, Yargıtay 2. Ceza Dairesi tarafından 09/04/2008 gün ve 2007/20233 Esas, 2008/6661 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulduğu, Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda bu kez 18/11/2008 gün ve 2008/542 esas, 2008/1124 karar sayılı kararı ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdiği, bu hükmün itiraz edilmeden 01/01/2009 günü kesinleştiği, sanığın denetim süresi içinde 21/12/2010 günü işlediği hırsızlık suçu nedeniyle Adana 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 24/01/2012 gün ve 2011/7 esas, 2012/33 karar sayılı kararı ile 6.500.- TL adli para cezasına mahkum edildiği, hükmün 22/10/2013 günü Yargıtay 2. Ceza Dairesi'nin 2013/2091 Esas, 2013/23845 Karar sayılı onama kararı ile kesinleştiği, dosyanın bu mahkumiyet kararı nedeniyle 09/01/2014 günü ele alındığı ve dosya üzerinden hükmün açıklanmasına dair temyize konukararın verildiği anlaşılmaktadır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesi ile başlayan denetim süresinin beş yıl olduğu, denetim süresince CMK'nin 231/8 maddesi gereğince zamanaşımı süresinin duracağı ve sanık hakkında yasa gereği tayin edilen bu denetim süresinin yasada belirtilen beş yıllık süresinin geçmesi dışında, başka bir nedenle sona ereceğine dair yasada açık bir düzenleme bulunmadığı gözetilerek yapılan değerlendirmede;
Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen kişinin CMK'nin 231/8 maddesi gereğince belirlenen beş yıllık denetim süresi içinde yeniden bir suç işlemesi halinde, bu durumunun kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü ile tespit edilmesinin zorunlu olduğu, soruşturma ve kovuşturma aşamalarından, hatta kanun yolu denetiminden oluşan bu sürecin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararı veren mahkemece beklenmesi gerektiği, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen kişinin denetim süresi içinde suç işlediğine ilişkin iddianın kararı verilen mahkemece bilinmesinin dosyanın ele alınması için yeterli olmadığı, sanık hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü olmadan açıklanması geri bırakılan hükmün mahkemesince açıklanmasının mümkün olmadığı, böyle bir imkansızlık varken hükmün açıklanmasının geri bırakılması nedeniyle duran dava zamanaşımın, denetim süresi içinde işlenen suçun işlenme tarihinden itibaren işlemeye başladığının kabul edilmesinin sanık lehine fakat hakkaniyete aykırı bir yorum olduğu düşünülmüştür.
Somut olayda, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesi ile duran dava zamanaşımının, en erken denetim süresi içinde işlenen ikinci suç hakkındaki mahkumiyet hükmünün kesinleşme tarihi olan 22/10/2013 tarihinden itibaren işleyeceğinin kabulü ile yapılan değerlendirmede sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşme tarihi olan 01/01/2009 gününden 22/10/2013 gününe kadar geçen 4 yıl 9 ay 21 günlük sürede zamanaşımının durduğu, 22/10/2013 günü yeniden işlemeye başladığı ve hüküm tarihi olan 09/01/2014 günü itibariyle 4 yıl 1 ay 20 gün işlemiş süre olduğu, 765 s. TCK'nin 102/4 ve 104/2 maddesine göre hesaplanan kesintili zamanaşımı süresinin hüküm tarihinde ve halen dolmadığı kanaatine varılmakla Yüksek Daire'nin onama kararına itiraz etmek gerekmiştir? gerekçesi ile Dairemizce hükmedilen zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesi kararının kaldırılması hükmün duruşma açılmaksızın dosya üzerinden açıklanması nedeniyle bozulması isteminde bulunularak dosya Dairemize gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü.
SONUÇ: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildikten sonra, sanığın denetim süresi içinde, 21/12/2010 tarihinde yeni bir suç işlediği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarih olan 01/01/2009 tarihi ile yeni suçun işlendiği 21/12/2010 tarihi arasında zamanaşımı süresinin durduğu, ancak suç tarihi olan 28/01/2005 tarihi ile inceleme tarihi olan 26/01/2015 tarihi arasındaki süreden, zamanaşımı duran süre çıkınca, suç tarihi dikkate alınarak, lehine olan 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması nedeniyle Dairemizin anılan kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 23/03/2015 tarih, 3-2014/86410 sayılı itiraz istemi yerinde görülmemiş olduğundan itirazın REDDİ ile 5271 sayılı CMK'nın 308/2. fıkrası uyarınca Dairemizin 26/01/2015 tarih ve 2014/35163 Esas- 2015/2521 Karar sayılı zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesi kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine, 25.05.2015 gününde oybirliği ile, karar verildi.
Adres :
Adnan Menderes Mahallesi 19538 Sokak No:12 Çınar İş Merkezi Kat:3 D:7 Osmaniye
Telefon:
0328 825 55 25 - 0850 207 40 35
Faks:
0328 825 75 55
E-Posta:
info@sezginavukatlikburosu.com
hhuseyinsezgin@gmail.com